Cadı Falında Türkiye'nin Resmi
Fehim Güler, 02 Mart 2011
Ortaçağda Cadılar cam kürelerinde geleceği görür ve Krallarına hizmet ederlerdi. Pagan toplumlarda bu büyücü ve totem ikilisi ile insanların korku dünyalarına seslenilirdi. Sonraları Astroloji Bilimi icat olundu ve yıldız fallarına bakılarak gelecek hakkında gaiplerden sesler ve ipuçları ile insanlara çalışmadan zenginliklerin kapısı nasıl aralanır bu anlatıldı. Şimdi ise Düşünce Kuruluşları ülkelere siyaset bilimine ışık tutuyor ve milli çıkarlar, milli politika, milli strateji ve bunların alt alanlarında milli güvenlik politikalarına ve sosyo-ekonomik politikalarının çerçevelerini çiziyorlar.
Amerikanın dünyaya şekil vermeye çalışması, BOP ve Rusya-Çin'e karşı dünya hegemonya mücadelesinin özetidir bu çarkın. Birbuçuk yüzyılı bulan kısacık tarihinde Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarını sona erdiren ABD bu işte. Irak Savaşının Planlanması aşamasında, bir taraftan TR-ABD müzakereleri yapılırken diğer yandan da USCENTCOM'da ( Tampa-Florida) Harekat Planlamaları tamamlanmaya çalışılıyordu. Savaş Sonrası İstikrar Safhası Harekatı doğası gereği Irak'ta yeni bir devletin kurulması, yasam-yargı ve yürütmenin organlarının teşkili, harpten etkilenen altyapının yeniden aktive edilmes gibi ana konular yapılacak planın kilometre taşlarını oluşturuyordu.
Ancak bu IV ncü Safha Planlarına hiç başlanamadı ve Irak Savaşı 2003 yılının Nisan ayında çöl sıcakları bastırmadan başlatıldı. Bu safha siyaseten zor bir safha idi. Irak'ın Geleceğinin ötesinde Ortadoğu haritasının yeniden şekillendirilmesi öne çıkıyor, ABD bu konuda erken taahhütlere girmek istemiyordu. Bu çalışmaların içinde iken Amerikalı çalışma arkadaşımın bana ifade ettiği yorum ve değerlendirmeyi unutamam.
'' Amerika II nci Dünya Savaşında ulaştığı ve girdiği hiçbiryerden çıkmamıştır. Avrupa'da Almanya'da 4 Tümenlik Kara Gücü, İtalya'da 1/173 ncü Hv. İnd. Özel Görev Kuvveti, 6 ncı ABD Filosu, Ramstein ve Aviano'daki ABD Avr. Hava Kuvvetleri kalıcı kuvvetlere dönüşmüştür. Pasifik'te Okinawa, Japonya ve Kore'deki Amerikan Kuvvetleri orada sürekli kalmaktadırlar. ABD 60 yıldan beri Avrupa'dadır. Amerika, IRAK'a da girecek ve 40 yıl oradan çıkmayacaktır. ''
Bu değerlendirmeye bakarak ABD'nin 2011 yılı Ağustos ayında ABD Kuvvetlerinin Irak'tan çekileceği haberleri ve Pentagon'un söylemlerine inanmamak gerekir. Çünkü ABD Irak'ta Kuvvet Azaltması'ndan başka birşey yapmamaktadır. 150.000 'lerden asker sayısını 50.000 'lere düşürmek çekilmek değildir. Irak'ın kukla Devleti Amerikan mandasına muhtaçtır. Dahası Kuzey Irak'taki ''K. Irak Bölgesel Yönetimi'' adıyla maruf Kürdistan Federe Devleti ABD'li istihbarat ajanlarının sevk ve idaresinde Türkiye'nin sürekli komşusu olmaya devam edecektir. Amerika Sıcak Harbi, hertürlü destek harekatı ile birlikte yürütmekte, bu desteği Medya Hrk, Psikolojik Hrk, Örtülü Hrk, Taktik Örtü ve Aldatma Hrk ile de devlet mekanizması ile yapmaktadır. Yani savaş sedece Silahlı Kuvvetleri ile değil, devlet tarafından yapılmaktadır.
Biz de Güneydoğu'da Terörle Mücadele savaşı adı altında 1986 'dan bu yana Alçak Profilli bir Savaş'ın içindeyiz. Bu savaşı yapan da Polis, jandarma ve TSK ile yapılmakta ve bir türlü devletin diğer organlarınca yeterince Türk Milletinin ve Türk Devletinin Savaşı algısı düzeyine yükseltilememiştir. Bu savaşın mağdurları Kolluk Kuvvetleri olmuştur, yerel mazlum halk olmuştur. Yerel halktan da kimse PKK militanlarını, onlara destek sağlayan yeraltı kuvvetlerini ve kırsaldaki yardımcı kuvvetleri ile bu kanlı örgüte sempati duyan siyasi yapılanmayı anlamamalıdır.
Bu anlamda, Kürt-Türk İç Savaşını bekleyen ahmaklar boşuna ümit ağaçlarını sulamasınlar. Bu ağaç yeşermez. Zira Güneydoğu'nun sessiz yığınları Kürtçülük akımını desteklememektedir. Bu devletin bayrağını, İstiklal marşını, tarih birliğini ve ülkü birliğini paylaşmakta, geleceklerini bu ülke topraklarında Türk Milleti ile birlikte görmektedirler. Bunu hisseden insanların oranı % 85 'ler düzeyindedir. İl genel seçim sonuçlarının doğru analizi de bu kıymetlendirmeyi kolaylıkla teyid etmektedir. Kürt toplumu bu ülkenin çarıklı Onbaşısıdır ve içgüdüleri ile altıncı hisleri ile doğruyu görmede zorluk çekmemektedir.
Toparlarsak ABD, Irak'ta üniter devlet dışında bir çözümün gerçekçi olmadığını ve OrtaAsya-Kafkasya-Ortadoğu üçgeninde eksen ülke (Pivotal Country) olma özelliği olan Türkiye ile birlikte hareket etme, stratejik ortak olma ve NATO ittifakı içinde müttefikiliğini sağlam temeller üzerinde devamı ABD'nin vazgeçilmez politik tercihi olmuştur. Bu yüzden TR'ye rağmen Irak'ta Sünni Dvleti, Şii Devleti ve Kürt Federe Devleti kurulması bir ütopyadır. Bu hayal ürünü yapılanma ne ABD, ne TR'ye bir yarar getirmeyeceği, bunun sadece İran'a fayda sağlayan sonuçlar getireceğini ABD Düşünce Kuruluşları ve ABD Dışişleri ayırdına varmış bulunmaktadırlar.
Enerji kaynaklarını, enerji muvasala hatları ve enerji arzının güvenliğini sağlamada ihtiyaç olan husus ''Bölge İstikrarı, Bölgedeki sınırların Değişmezliği, Bölge Halklarının Temel Hak ve Hürriyetlerini garanti altına alacak Uluslararası anlaşmalar''dır. Tehdit Değerlendirmesinde NATO ve AB ile fikir anlaşmazlığına düşen bir ülke görüntüsüne sıklıkla düşen bir Türkiye olmaktan sıyrılmak , söylemde olmayıp uygulamada insan haklarına saygılı bir demokrasiyi yükseltmek, geminin rotasını doğuya çevirip gemi güvertesinde Batı istikametinde yürümekten vazgeçmek gerekmektedir. Bu şekilde sadece kendimizi ve belki Türk Milletinin aymazlarını kandırabiliriz. Uyumak yok, aydınlık ve laik, sosyal hukuk devleti Türkiye Cumhuriyeti için Atatürk'ün yolunda devam....
Selam, sevgi ve Saygılarımla...
Fehim Güler 02 Mart 2011
fehim.guler@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder