5 Ocak 2012 Perşembe

Arap Dünyasının Değişimi ve Batının Ütopyası 


Fehim Güler, 21 Mart 2011 



ABD Merkez Komutanlığı (USCENTCOM) ,  Ortadoğu diye bilinen coğrafya ve Hint Okyanusunun kapladığı bölgeden sorumlu bir stratejik Komutanlıktır.  Bu Komutanlığın Harp Karargahı KATAR'da Doha şehrinde bulunmaktadır.  Ama bütün planlama faaliyetlerini PENTAGON ile parelel McDill Hava Üssünde -Tampa, Florida'da yapmaktadır.  US Army CENT (Kara unsuru) Kuweyt'te, USNAVYCENT (Deniz unsuru) Bahreyn'de, USAIRCENT ( Hava unsuru) Suudi Arabistan'da konuşlanmıştır.  


Amerika şeytan Ülkeler ekseni ( Axis of Devil States) diye söylenen K.KORE, IRAK ve İRAN'a karşı tehdit gelişmeden Pre-Emptive Konseptine göre planlar ve savaşı tehdit ülke topraklarında icra eder.  Libya Savaşı işte bu konseptin eseridir. 


Bu anlamda, önce Enduring Freedom for Afganistan , sonra Enduring Freedom for Iraq için planlama yapmış ve bu ülkelere müdahale etmiştir.  Bu ülkeler aynı zamanda Failing States (Başarısız Devletler) olarak da adlandırılmışlardır.  2002 yılından buyana ABD 'nin askeri mukabele seçeneklerini içeren yapmadığı askeri plan kalmamıştır.  Diğer bir deyişle, Körfez Devleri Özgürlük Harekatı adıyla İran'a karşı, Kızıldeniz Aden Boğazı için Yemen-Somali İhtimalat  Planı,  Libya İhtimalat Planı hazırlanmıştır.  2011 de yapılanlar bu planları güncelleştirmekten ve yürürlüğe sokmaktan ibarettir. 

Bu planların yazılı olmayan iki amacı olmuştur.  Biri USCENTCOM'un deniz ikmal yollarını (Sea Lines of Communications) açık bulundurmak,  diğeri de İsrail Devletinin bekasını ve güvenliğini sağlamak.  Afganistan'daki NATO varlığı ISAF Kuvveti Görev ve Sorumlulukları ile sınırlıdır. Yani başkent Kabil ve çavresinin güvenliği, askeri eğitim ve sivil hükümete danışmanlık.  Afganistan'ın  başkent hariç tüm topraklarında operasyonel faaliyetler ABD Kuvvetleri tarafından yapılmaktadır.  Aden Körfezindeki Deniz Kuvveti ise deniz nakliyatının ve konvoy harekatının sağlanması içindir.  Deniz angajman kurallarının daha ileri seviyelerde ilanı ile 48 saat içinde korsan faaliyeti bitirilebilmesi imkan ve kabiliyetinin olmasına rağmen tıpkı bir kedinin fare ile oynaması için taammüden bu yapılmamakta ve Çokuluslu Deniz Gücü (TR dahill) bu sularda adeta eğitim yapmaktadır. 


Buhran Yönetimi uzun soluklu bir siyasi-askeri sanat olup bu savaşları ve doğal afetlere yardım harekatını bir havuzda görmeyi ve seçenekler listesinden istediği kartları alarak oyunu devam ettirme doktriner bir yaklaşımıdır bu sanatın.  


Akşamdan sabaha hiçbir şeyi beklememek gerekir.  Anakonda yılanını bilirsiniz. Sığırı yutma kabiliyeti olan azman bir yılan.  Anakonda Irak ve Afganistanı sindirmiş ve şimdi Libyadadır.  Bu kez Avrupalı Güçler sahnededir.  AB Savunma Kimliğinin bir NATO yanı, bir de AB yanı vardır.  NATO önceki yıllarda kendi sorumluluk alanında askeri faaliyet yaparken bu Afganistan ile Out-of-Area Konsepti ile değişim de kazanmıştır. AB ise NATO'nun angajmanı olmadan sömürge kıta Afrika'da ve kısmen Balkanlarda kendi askeri kimliği ile askeri harekat yapma yeteneğini ve kriz yönetimini BM yasal şemsiye altında geliştirmiştir.  Onun için Libya Savaşının Avrupa ülkeleri tarafından icra edilmesini, ABD'nin ise destekleyen güç olarak ikinci planda neden kaldığını bu anlamda yorumlamak gerekir .  Yoksa salt Afganistan ve Irak'taki angajmanları ile olayın politik boyutu açıklanmamalıdır.  


Türkiye BM himayesinde, Fransa liderliğinde yapılan Koalisyon Kuvvetleri yapısı içinde rol almaya zorlanmaktadır.  Tıpkı Irak konusunda olduğu gibi.  Bence dert etmesin.  Daha rahat olsun.  Devlet olmanın kurallarını be risk almaksızın başarı ve ödülün olmayacağı post-modern sevk ve idare geleceği okuyabilen kadroların varlığı ile doğru orantılıdır.  Hala Pentagon TR'nin durumu görüştüğünü medyaya açıklıyorsa bunun adı örtülü baskı mesajlarının verilme yöntemindendir.
 

TR şunu yapmamalıdır.  Sebepleri ve haklılık - haksızlık durumlarına bakmadan zayıfın yanında yeralmamalıdır.  Bu kuvvetlinin yanında yeralması manasına gelmemektedir.  AB müzakere fasıllarından biri de AB Dış politikası ve Savunma başlığıdır.  Bu faslın açılmadığı ve AB üyeliğimiz konusunda ayak süreyen AB'ye ders vermek için bundan güzel fırsat olur mu?  IRAK'ta dünyayı kendisine güldüren, Iraklı Kürtlere bayram yaptıran Türkiye bu kez doğru politikanın işaretlerini vermektedir.  Irak'ta Evet'in doğruluğu,  bu kez Libya'da Hayır'da bulunmaktadır.  Ulusal çıkarların gerektirdiği milli politika ve milli strateji TR'nin milli hedeflerini gerçekleştirmede kaldıraç olacaktır.  


Türk Boğazları (İstanbul ve Çanakkale Boğazları),  Süveyş Kanalı, Afganistan Yaylaları ve Afrika Boynuzu (Yemen-Somali) 'nun oluşturduğu kesik üçgenin içinde kalan Ortadoğu'da Batı demokrasi ve özgürlükleri bu halklara getirme projesi ile yola çıkmıştır.  Bu proje geniş coğrafyalarda bir yanda diktatörlük rejimlerinin sonunu hayata geçirecek, diğer yanda petrole dayalı GSMH 'sı ve refah seviyesi yüksek Körfez ülkeleri, Suudi Arabistan, Umman ve Katar'da monarşik yapıların sürmesini destekleyecektir.  


Kuzey Afrika'nın Berberi ve Arap  nüfuslu magrip ve maşrip ülkeleri istikrara kavuşana kadar ''Who is next?'' sorusunun cevabı olmayacaktır.  Çünki bu bir düşük ölçekli seri savaşlar dizisidir. Avrupa'nın arka bahçesi tanzim olunacak, Amerika'nın oyun bahçesi olan Ortadoğu ve Yakındoğu'da harp oyunu yüzyıla yayılı sürecektir. Zira tehdit kavramının olmadığı bir dünyada hegemon güç Amerika'nın süpergüç algısı erozyana uğrama riski göze alınamayacak bir durumdur Amerika için.  Warşova Paktı ve SSCB'nin çöküşünün ardısıra İslam tehdidinin NATO tehdit değerlendirmesi içinde doktriner boyutlara erişmesinin sebebi ABD'nin politika üreticilerinin marifetidir.  


Yaklaşan fırtına bulutları Kuzey Afrika Arap ülkelerinin üzerinde dolaşacak, Ortadoğuda Ürdün, Suriye ve Yemen'den uzak duracak ama belki Yemen üzerine sepeleme-çişeleme  tarzında hafif yağış alması beklenmelidir.  Libya Savaşı Avrupalı Koalisyon Kuvvetlerinin Savaşıdır.  Amerika'nın Savaşı olmaktan ziyade Amerika'nın desteklediği bir savaştır.  TR'nin direnci ise NATO olanaklarının AB 'nin harekat kontrolüne verilmesini önleme savaşıdır.  Medya ve kamuoyu yine ters tarafta emareler ve savaşa girip girmeme gibi oyalanma içindedir.  İktidar ise bu olaydan yine kazançlı çıkma ve Arap mahallesinde TR hayranlarını arttırmaya ve sokaklara oynamaktadır. 


Fehim Güler 21 Mart 2011
 
fehim.guler@gmail.com
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder